18 Aralık 2022 Pazar

VÜCUT DİRENCİNİZİ ARTTIRMAK NEDEN ÖNEMLİDİR?

 


Vücut direncimiz doğrudan doğruya, bedenimizin ne kadar sağlıklı olduğunun, dışarıdan gelen bazı etkenlere karşı savunmasının ne kadar güçlü olduğunun göstergesidir. Dış etkenleri; virüsler ve bakteriler, hava değişimleri ile birlikte gelen hastalıklar kısacası bağışıklık sistemimizi etkileyen her türlü madde veya durumlar olarak adlandırabiliriz.

Özellikle kış mevsimi ile birlikte havaların soğuması, çeşitli mikrobik hastalıkların ( grip, soğuk algınlığı vs.) yaygınlaşması nedeniyle vücut direncinin yüksek olması önemlidir.

Bağışıklık sistemimizin ne derecede sağlam olduğu vücut direncimizle tamamen bağlantılıdır. Vücut direncimiz zayıfladığı takdirde kendimizi hem fiziksel hem de ruhsal olarak kötü hissetmemiz olasıdır.

Vücut direnci düşüklüğünün belirtileri nelerdir?

• Soğuk algınlığı gibi hastalıklara çabuk yakalanmak ve geç atlatmak

Vücut direncinin düşmesinin en belirgin özelliği hastalıklara yakalanma ve virüs kapma oranının artmasıdır. Özellikle kış aylarının gelmesiyle ve soğuk havaların etkisiyle beraber devamlı olarak tekrar eden soğuk algınlıkları yaşanabilmektedir. Çoğunlukla soğuk algınlığını atlatma süresi 7-10 gün arasıdır. Fakat eğer bu süre uzuyor ve kişi tam iyileşmeden tekrar hastalığa yakalanıyorsa bu durum bağışıklık sisteminin ve vücut direncinin hastalıklara karşı güçlü olmadığını gösterir. Bu sürekli tekrar eden soğuk algınlığı ve diğer hastalıklarda, bağışıklık sistemi daha çok mücadele ettiği için vücut direnci oldukça düşecektir.

• Çabuk ve sık yorulmak

Vücut direncimizin düştüğünün diğer bir göstergesi de enerji olarak yetersiz hissetmemizdir. Vücut direncimiz düştüğü takdirde normalden daha çabuk yorulur, günlük olarak yaptığınız faaliyetleri yapmaya güç bulamayabilirsiniz. Eğer çabuk ve sık yoruluyorsanız ayrıca enerji düşüklüğü de yaşıyorsanız vücut direnciniz düşmüş demektir.

• Yaraların geç iyileşmesi

Vücut direncinin düşük olduğu durumlarda bağışıklık hücreleri sayesinde gerçekleşen iyileşmeler de yavaşlamaktadır. Yaralarınızın normalde olduğundan daha geç iyileşmesi de vücut direncinizin düştüğünün bir belirtisidir.

Vücut direncinin zayıf olması hastalıklara daha çabuk yakalanmamıza sebep olacağından ve hayatımızda diğer eylemlerimizi etkileyeceğinden; bağışıklık sistemimizi ve vücut direncimizi yüksek tutmak önemlidir. Vücut direncimizi yüksek tutmak için yapmamız gereken temel şeyler şunlardır:

1. Dengeli ve sağlıklı beslenmek:

Sağlıklı bir bedenin temel anahtarı sağlıklı beslenmedir. Ve vücudumuzda işleyişin normal olması, bağışıklığımızın güçlü olması gibi durumlar doğrudan beslenmemizle alakalıdır. Sağlıklı ve dengeli beslenmeye özen göstermemiz gerekmektedir. Örneğin; hazır gıda tüketimi yerine içeriği temiz, işlenmemiş gıdaları tüketmek önemlidir. Sebze ve meyveler, doğal yağ kaynağı olan yemişler, probiyotik ve antioksidan içeren gıdalar beslenme düzenine mutlaka eklenmelidir. Vücut direncini arttıran besinler şunlardır:

Sarımsak, greyfurt, portakal, zencefil, kuşburnu, maydanoz, kivi, çilek, enginar, ıspanak, brokoli, bal kabağı, havuç, ceviz, fındık, badem, zeytinyağı gibi doğal yağlar ve özellikle E ve C vitamini içeren gıdalar...

2. Sigara ve alkol kullanmamak:

Sigara ve alkol gibi bağımlılık etkisi olan maddeler; özellikle de sigara içerisinde sağlığımıza zarar verecek nikotin, katran, çeşitli gazlar ve dumanlar barındırmaktadır. Sigara başlı başına öldürücü bir etkiye sahip olmakla birlikte ölümcül pek çok hastalığa da sebep olmaktadır. Aynı şekilde alkol de sağlığımıza zararlı olduğundan tüketilmemesi önemlidir. Sağlığımıza zarar verici etkisi olan her şey direkt olarak bağışıklık sistemimize ve vücut direncimize de zarar verecek ve bizi hastalıklara açık hale getirecektir.

3. Düzenli olarak egzersiz yapmak:

Sağlığımız için beslenme ne kadar önemli ise hareket de bir o kadar önemlidir. Fiziksel aktivite şartlar uygun olduğunca yapılmalıdır. En basit olarak yürüyüş yapmak bile sağlığımız için çok faydalıdır. Bunun yanı sıra açık havada yapılan koşu, bisiklet sürme gibi faaliyetler de hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımızı korumak ve beslemek için gereklidirler.

4. Kişisel hijyeni sağlamaya çalışmak:

Bağışıklık sistemimizi beslenmemize, sıvı tüketimimize ve hareketimize dikkat ederek ne kadar korumaya çalışsak da temizlik ve hijyen olmadığı takdirde hastalıklardan korunmak pek mümkün olmayacaktır bu sebeple de hijyen ve temizlik çok önemlidir. Kalabalık ortamlarda maske takmak, elleri sık sık yıkamak gibi hijyenimizi koruyacak şeyler yapmamız gereklidir.


PEMF TERAPİ CİHAZI İLE VÜCUT DİRENCİNİZİ ARTTIRIN

PEMF Terapisi, vücudunuzdaki her hücreyi yeniden şarj etmenin bir yoludur. Böylece hücreleriniz faydalı maddeleri içeri daha iyi alabilir, atıkları atabilir ve en iyi şekilde işlev görebilirler. Bu şekilde enerji düşüklüğü, kırgınlık gibi vücut direnci düşüklüğü belirtileri yaşanması engellenir.

Vücutta biriken toksinler hücrelerin geçiş yollarını tıkayarak hücreler arası enerji geçişine engel olur. PEMF cihazı ise hücreler arası geçiş yollarını temizler, vücudu zararlı toksinlerden arındırır ve vücuttaki verimliliği artırır. Verimlilik ile birlikte aynı zamanda vücutta direnci de artmaktadır. PEMF cihazı bu sayede hem performans artırımı sağlar hem de hafif şiddete hücreleri sarstığı için fizik tedavi, ağrı tedavileri ve spor yaralanmalarında iyileşme sağlar. PEMF cihazı kişiye bütüncül bir sağlık anlayışı sunmaktadır.


5 Aralık 2022 Pazartesi

MENOPOZUN RAHAT GEÇMESİNİ SAĞLAYAN 10 ÖNERİ

 


 Menopoz dönemi tüm kadınların yaşayacak olduğu tıpkı menstrual döngü gibi doğal bir süreçtir. Menopoz dönemini adet döngülerinin son bularak menstruasyon ve üreme faaliyetinin durması olarak tanımlayabiliriz. Menopoz sürecini iyi geçirmek için en önemli nokta pozitif olmak ve bu dönemin de keyfini çıkarmaktır. 

 Menopoz dönemi; kadınların genellikle 45-55 yaşları arasında, çeşitli faktörlere (beslenme, sigara-alkol kullanımı, genetik gibi) bağlı olarak da daha geç veya daha erken görülen bir dönemdir. Bu yaş aralığının daha da aşağılara indiği de görülmektedir.

 Genellikle 40 yaş öncesi ve 30’lu yaşlar prematür menopoz olarak tanımlanır. Menopozun bu kadar erken yaşlarda başlamasının sebebi çoğunlukla bir sebebe bağlanamaz. Sebebi açıklanamayan prematür menopoz oranı %60’dır. Yine de prematür menopoza sebep olabilen bazı etkenler de vardır. Bu nedenler: genetik hastalıklar ve faktörler, çeşitli enfeksiyonlar (tüberküloz, sıtma, kabakulak vb.), bazı otoimmün hastalıklar, sigara kullanımı, kilo problemleri vs.

Menopoz döneminin belirtileri şunlardır:

● Adet düzensizlikleri

● Ateş basması

● Aşırı terleme

● Üşüme

● Uyku problemleri

● Ani duygu değişimleri

● Depresif ruh hali

● Kilo değişimleri

● İştah artışı

● Yavaşlayan metabolizma

● Cilt kuruluğu

● Vajinal kuruluk

● Cinsel istekte azalma

Menopoz süreci kişinin hayatını etkileyecek çeşitli belirtileri olsa da, dikkat edilmesi gereken bazı uygulamalara uyulduğu takdirde sorunsuz ve kolay şekilde geçirilebilecektir.

Kadınlar için farklı ve çeşitli fiziksel ve ruhsal değişikliklere sebep olan menopoz sürecini rahat geçirmek için 10 öneri:

1-Menopoz döneminiz tıpkı menstrual döngü gibi doğal bir süreçtir ve bu süreci kabullenmeniz, kendinizle barışık olmanız sizi rahatlatacaktır. Vücudunuzda çeşitli değişimlerin olması normaldir. Her halinizle güzel olduğunuzu unutmayın!

2-Duygu-durum değişimleriniz, fiziksel değişimleriniz vs. sebebiyle istek ve ihtiyaçlarınızın farklılaşması normaldir. Bu yüzden destek talep etmekten çekinmeyin ve ailenizden, çevrenizden destek beklediğinizi onlarla paylaşınız. Yakın iletişimde olduğunuz kişilerin sizin sürecinizden haberdar olması, daha rahat hissetmenizi sağlayacaktır.

İhtiyaç duyduğunuz takdirde psikolojik yardım almaktan çekinmeyin. Menopoz dönemi hormonal pek çok değişime açık olunan bir dönemdir. Bu değişimlere bağlı olarak da ruhsal ve psikolojik değişimler de görülebilmektedir.

3-Menopoz süreci öncesi olması gerektiği gibi menopoz sürecinde de doktor kontrollerinizi aksatmayıp gerekli testleri yapmanız oldukça önemlidir. Özellikle de erken menopoz olarak kabul edilen 45 yaş öncesinde menopoz sürecine girdiyseniz doktora görünmeniz önemlidir. Erken menopoz bazen hiçbir sebebe bağlı olamazken; bazen de otoimmün hastalıklar, radyoterapi-kemoterapi, aşırı kilo/aşırı zayıflık, kürtaj ve hipotiroidizm sebebiyle de gerçekleşebilmektedir.

4- Menopoz dönemi öncesinde ve sonrasında uyku problemleri görülebilmektedir. Uykuya dalmada güçlük, kısa süren uykular ve çok erken uyanmak gibi problemler aynı zamanda menopoz belirtileridir. Bunlar gibi uyku problemleri için yapılabilecek bazı şeyler; rahat kıyafetler giymek, her gün aynı saatte yatmak, uyunacak ortamı havalandırmak ve serin bir ortamda uyumaktır.

5-Hem fiziksel hem ruhsal hem de zihinsel rahatlama adına mutlaka düzenli egzersiz, yoga veya meditasyon yapın. Bunlar sizi fiziki olarak da iyi hissettirecek aktivitelerdir. Ayrıca iyi zaman geçireceğiniz seramik, takı tasarım gibi el işçiliği hobiler ya da müzik aleti çalma gibi değişik hobiler edinmeniz de sizi pozitif etkileyecektir.

6-Sağlıklı ve dengeli beslenme yaşamımız boyunca çok önemlidir. Vücudumuzda pek çok değişimin olduğu menopoz sürecinde de sağlıklı ve dengeli beslenmeye özen göstermek gereklidir. Özellikle bol sıvı tüketimi önemlidir. Ve kafein tüketiminden ne kadar kaçınırsanız o kadar iyi olacaktır. Menopoz dönemi şikayetlerini gidermesi için östrojenik etkisi olan soya ürünleri ve kuru baklagilleri hekiminize danışarak tüketebilirsiniz.

Sağlıklı ve doğru beslenmenin için uzman bir hekimden destek alabilirsiniz.

7-Menopoz sürecini sağlıklı geçirmek için kan şekeri düzeyi oldukça önemlidir. Hormonal ve bedensel pek çok değişimle birlikte kan şekeri de menopoz sürecinden etkilenebileceği için bu süreçte tüketilen gıdalara dikkat etmek önemlidir. Kuru baklagiller, bulgur, arpa, çavdar ekmeği, sebzeler ve meyveler kan şekerinizin aşırı yükselmesini engelleyip dengede kalmasını sağlayacağı için tüketmeniz doğru olacaktır. Şeker, bal, reçel, pirinç, muz, üzüm, incir gibi şeker oranı fazla olan besinler ise kan şekerini yükselteceği için daha az ve kısıtlı tüketilmelidir.

8-Menopoz dönemiyle birlikte kadınlarda östrojen hormonu azalmakta ve kalp-damar hastalıkları görülme olasılığı artmaktadır. Bu sebeple sigara, alkol gibi zararlı maddelerden uzak durmanız önemlidir.

9-Menopoz döneminin şikayetlerinden olan sıcak basması ve terlemeyi tetikleyici ve arttırıcı etkisi olabilecek acı ve fazla baharatlı yiyecek tüketiminden kaçınmanız doğru olacaktır.

10- Menopoz döneminin rahat ve kolay geçmesi için Mora Terapi ile tanışın!

Mora Terapi ile duygu-durum değişimlerinizi ve bu değişimlerin psikolojinize etkilerini en aza indirgemeniz ve sorunsuz bir süreç geçirmeniz mümkündür.

Bach Çiçekler terapisi tamamen doğal homeopatik tedavidir. Bach çiçekleri terapisinde belli çiçeklerin elektromanyetik frekansları kullanılarak, kişinin vücudunda olumsuz duygu ve düşünceler sebebiyle oluşan olumsuz frekanslar uzaklaştırılır.

Mora Bach Çiçekleri terapisi ile mutsuzluk, öfke, sinir, endişe, korku, yalnızlık, yetersizlik gibi olumsuz duyu ve düşüncelerden doğal yolla kurtulabilirsiniz.