23 Ekim 2022 Pazar

BU KIŞI GRİP OLMADAN GEÇİRMEK İÇİN NELER YAPILMALI?

 


Kış aylarının gelmesiyle ve hava sıcaklığının da değişmesiyle birlikte hem mevsim geçişinde hem de kış mevsiminde; hava değişimleri birincil sebep olmakla beraber, gribal enfeksiyonlar, soğuk algınlığı, farenjit, menenjit, bronşit ve zatürre gibi yaygın ve bulaşıcı hastalıklar da görülmeye başlamaktadır. Özellikle çocuklar arasında dolaşan ve daha hızlı bulaşan bu hastalıklar; okul gibi kalabalık yerlerde bir döngü içine girerek uzun süre etkisi korumaktadır. Gribal, mikrobik hastalıkla sadece çocukları da değil yetişkin ve yaşlıları da oldukça etkilemektedir. Yine okul gibi iş yerleri, toplu taşıma vasıtaları mikrobun taşınması ve yayılması için oldukça uygun ortamlardır.  


KIŞI GRİP OLMADAN GEÇİRMEK İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?

Grip Aşısı

Kışın en hızlı yayılan ve etkisi en uzun süren hastalık griptir. Gripten korunmanın birçok yolu vardır. Hasta olan kişileri bulunduğu ortama girmemek, kalabalık ortamlarda maske kullanmak ve en önemlisi de sağlıklı ve dengeli beslenerek bağışıklığımızı güçlü tutmak bu yollardan bazılarıdır. Bununla birlikte kışı gribe yakalanmadan geçirmek için yapabileceğimiz en etkili şey grip aşısı olmak olacaktır. Uzman hekimler tarafından sıkça tavsiye edilen grip aşısı; Dünya Sağlık Örgütü tarafından devamlı olarak içeriği değiştirilen bir aşıdır. Bunun sebebi de gribin enfeksiyonunun yayıldıkça varyant değiştirmesi ve farklı mikropları taşımasıdır. Grip aşısı 7-10 gün içerisinde vücudumuzda antikor üretmeye ve çeşitli mikroplara karşı kalkan oluşturmaya başlar. Bağışıklığın güç kazanması için grip aşısının tam kış gelmeden sonbahar aylarında kış hazırlık olarak yaptırılması tavsiye edilmektedir. 

Grip aşısı yaptırma düşüncesi olan kişilerin mutlaka bir uzman hekim onayı alması önemlidir.


Bağışıklığımızı Güçlendirmek

Hastalıklara yakalanmamız doğrudan bağışıklığımızın gücü ile ilgilidir. Vücudumuz dış etkenlere kadar ne kadar güçlü ve kapalı olursa; yani bağışıklığımız ne kadar güçlü olursa hastalıklara yakalanma riskimiz de aynı oranda düşük olacaktır. Bağışıklığımızın güçlü olması için birincil faktör beslenmedir. Sağlıklı ve dengeli beslenmek her daim çok önemlidir. Özellikle vitamin ve mineral deposu mevsim meyve ve sebzelerini tüketmek herkes için şarttır. Bununla beraber bağışıklığımız için son derece önemli olan antioksidan ve prebiyotikler ve probiyotikler her yaş grubunun yeterli miktarda tüketmesi gereken besin gruplarıdır.

Beslenme ile birlikte yeterli sıvı tüketimi de oldukça önemlidir. Vücudumuzun yeterli su ihtiyacını karşılamamız ve su yerine farklı içecekler tüketerek sıvı ihtiyacımızı onlardan karşılamaya çalışmamamız doğru olacaktır. 


Hijyen 

Gribin en kolay bulaşan hastalık olduğunu ve mikrop taşıdığını belirtmiştik. Bu sebeple kişisel hijyenimiz dikkat etmemiz gereken bir husustur. Kalabalık ortamlardan kendimizi mümkün olduğunca muhafaza etmemiz önemlidir. Bununla birlikte gribe yakalanmamak için havlu, bardak, kıyafet gibi şahsi eşyaların paylaşılmaması ve steril kullanılması oldukça önemlidir. Ve ellerimizi sık sık yıkamak ihmal etmeyeceğimiz kadar önemli bir konudur. Ellerimizi yıkayamayacağımız ortamlarda ise hijyenik mendil ve kolonya bulundurmamız ve kullanmamız gereklidir.


MORA TERAPİ İLE BAĞIŞIKLIK GÜÇLENDİRME

Hastalıklara karşı savunma sistemiyle donatılan insan vücudu, kendi kendini iyileştirme gücüne sahiptir. Hastalığa yol açabilecek maddeler tarafından uyarılan vücutta bağışıklık sistemi devreye girer ve yabancı bir mikroorganizmayla karşılaştığında belirli hücreler bu maddelerden kurtulmak için mücadele etmeye başlar.

Mora Terapi seanslarında bağırsak sağlığı her zaman ön planda tutulur ve terapilerde her zaman bağırsaklardan başlanmaktadır. Sağlıklı bağırsaklar güçlü bağışıklık sistemini de beraberinde getirmektedir. Aynı zamanda bağımlılık terapileri ile sigara alkol gibi bağışıklık sisteminizi olumsuz etkileyen bağımlılıklarınızdan kurtularak bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz.

Detaylı bilgi için uzman hekime danışmanızı tavsiye ederiz.



10 Ekim 2022 Pazartesi

SAĞLIKLI DUYGULAR NELERDİR?



 Hayatımız boyunca çeşitli şekillerde gelişen, var olan ve eylemlerimize, düşüncelerimize göre şekillenerek değişen duygularımız vardır.

Temel olarak yaşadığımız korku, sevinç, üzüntü, öfke, güven, kaygı, şaşkınlık gibi duygular kişinin tamamen zihninde ve bilinçaltında var olurlar ve tetikleyici bir durum ile ortaya çıkarlar.

Duygular doğuştan gelmez ve kontrol edilemezler. Her duygu tecrübe edilerek öğrenilir.

Duyguların kontrolü tamamen akıldadır diyemeyiz. Kişi zamanla duygularının farkına vararak onları kodlayıp isimlendirir. Ve duygularımız sağlıklı ve sağlıksız olarak da ayrılır.


Sevgi/Neşe/Mutluluk

Mutluluk önce sevmek ile başlar. Bir insanı sevmek, bir hayvanı, bir olayı, bir durumu; canlı cansız herhangi bir şeyi sevebilmek bizlerin en önemli özelliklerindendir. Sevgi beraberinde mutluluğu ve sevinci de getirir. Neşe ve mutluluk hem bireyin kendisine hem de çevresine iyi hissettiren özel ve sağlıklı bir duygudur.


Güvenmek

Güven duygusu sevgi, dostluk ve öfke gibi diğer duygularla da doğrudan temas halinde olan bir duygudur. Birine güvenmek de birinin güvenine sahip olmak da kişinin kendini daha konforlu bir ortamda ve daha güvende hissetmesini sağlar. Güven duygusu beraberinde başka olumlu duyguları da getiren sağlıklı bir duygudur.


Mücadele

Her insan dünyaya geldiği andan itibaren önce bağımlı daha sonra da bağımsız olarak bir amaç, hedef için mücadele eder. Mücadele gücü herkesin sahip olması gereken bir erdemdir ve hayatta kalmak için de gerekli olan sağlıklı duygulardan biridir.


İrade

İrade de yine sağlıklı duygulardan biridir. İrade; kişinin nefsine hakim olmasında, hedeflerine ulaşmasında olmazsa olmaz bir özelliktir. Mücadelenin hem sebebi hem de sonucu konumunda olan irade; kararlılığın da temelinde bulunan bir duygudur. Sonucunda mutlak başarı ve mutluluğa götürür.


Sağlıklı duygular her zaman olumlu duygular olmayabilir. Duruma ve gerekliliğe göre üzgün hissetmek de sağlıklı bir duygu olabilmektedir.

Bunu şu şekilde de tanımlamak mümkündür: Yaşanması gereken duygular eğer o süreçte bastırılırsa bu defa kesinlikle sağlıksız bir duygu olarak ilerleyen zamanlarda ortaya çıkması olasıdır. Eğer yaşanması gerektiğinde bastırılmayarak akışa uygun şekilde yaşanırsa olumsuz sağlıklı duygular da geçici olacaktır.

Sağlıklı/olumlu duygular, sağlıksız duygulara göre bireyi daha çok akıcı düşünmeye yönlendirir ve doğru eylemin sonucunda ortaya çıkar. Sağlıklı duygular yararlı ve akılcı sonuçlar da doğururlar. Tabi ki sağlıklı duyguların gelişebilmesi ve yaşanması için uygun koşulların sağlanması da gereklidir. Bu koşulların oluşması yaşadığımız çevreye, aile ve arkadaş ortamımıza doğrudan bağlı olmakla birlikte, kendimizi olumlamamız ve duygusal olarak yönlendirmemiz de önemlidir.


DUYGU DURUM BOZUKLUKLARININ TEDAVİSİNDE MORA BACH ÇİÇEKLERİ TERAPİSİ

  Mora Terapi Bach Çiçekleri Terapisi, kişinin zihnindeki tüm olumsuz duygu düşüncelerden kurtulmasına yardımcı olur. Bu duygular örneğin; mutsuzluk, ilgi eksikliği, çaresizlik, öfke, nefret vb.dir.

Zihnin ve ruhun sağlıklı olmadığı bir durumda bütünsel sağlık düşünülemez. Mora Terapi Bach Çiçekleri Terapisi de tam bu noktada daha sağlıklı, mutlu ve dingin bir zihin ve ruh için çalışır. Ayrıca Mora Terapi seanslarında kişiden olumsuz düşüncelerin uzaklaştırılmasının yanı sıra sağlıklı beslenmeye de yöneltme yapılır. Bu sayede kişi ruhen ve bedenen sağlığına kavuşur ve bütünsel olarak bir denge sağlanmış olur.