Kış aylarının gelmesiyle ve hava sıcaklığının da değişmesiyle birlikte hem mevsim geçişinde hem de kış mevsiminde; hava değişimleri birincil sebep olmakla beraber, gribal enfeksiyonlar, soğuk algınlığı, farenjit, menenjit, bronşit ve zatürre gibi yaygın ve bulaşıcı hastalıklar da görülmeye başlamaktadır. Özellikle çocuklar arasında dolaşan ve daha hızlı bulaşan bu hastalıklar; okul gibi kalabalık yerlerde bir döngü içine girerek uzun süre etkisi korumaktadır. Gribal, mikrobik hastalıkla sadece çocukları da değil yetişkin ve yaşlıları da oldukça etkilemektedir. Yine okul gibi iş yerleri, toplu taşıma vasıtaları mikrobun taşınması ve yayılması için oldukça uygun ortamlardır.
KIŞI GRİP OLMADAN GEÇİRMEK İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?
Grip Aşısı
Kışın en hızlı yayılan ve etkisi en uzun süren hastalık griptir. Gripten korunmanın birçok yolu vardır. Hasta olan kişileri bulunduğu ortama girmemek, kalabalık ortamlarda maske kullanmak ve en önemlisi de sağlıklı ve dengeli beslenerek bağışıklığımızı güçlü tutmak bu yollardan bazılarıdır. Bununla birlikte kışı gribe yakalanmadan geçirmek için yapabileceğimiz en etkili şey grip aşısı olmak olacaktır. Uzman hekimler tarafından sıkça tavsiye edilen grip aşısı; Dünya Sağlık Örgütü tarafından devamlı olarak içeriği değiştirilen bir aşıdır. Bunun sebebi de gribin enfeksiyonunun yayıldıkça varyant değiştirmesi ve farklı mikropları taşımasıdır. Grip aşısı 7-10 gün içerisinde vücudumuzda antikor üretmeye ve çeşitli mikroplara karşı kalkan oluşturmaya başlar. Bağışıklığın güç kazanması için grip aşısının tam kış gelmeden sonbahar aylarında kış hazırlık olarak yaptırılması tavsiye edilmektedir.
Grip aşısı yaptırma düşüncesi olan kişilerin mutlaka bir uzman hekim onayı alması önemlidir.
Bağışıklığımızı Güçlendirmek
Hastalıklara yakalanmamız doğrudan bağışıklığımızın gücü ile ilgilidir. Vücudumuz dış etkenlere kadar ne kadar güçlü ve kapalı olursa; yani bağışıklığımız ne kadar güçlü olursa hastalıklara yakalanma riskimiz de aynı oranda düşük olacaktır. Bağışıklığımızın güçlü olması için birincil faktör beslenmedir. Sağlıklı ve dengeli beslenmek her daim çok önemlidir. Özellikle vitamin ve mineral deposu mevsim meyve ve sebzelerini tüketmek herkes için şarttır. Bununla beraber bağışıklığımız için son derece önemli olan antioksidan ve prebiyotikler ve probiyotikler her yaş grubunun yeterli miktarda tüketmesi gereken besin gruplarıdır.
Beslenme ile birlikte yeterli sıvı tüketimi de oldukça önemlidir. Vücudumuzun yeterli su ihtiyacını karşılamamız ve su yerine farklı içecekler tüketerek sıvı ihtiyacımızı onlardan karşılamaya çalışmamamız doğru olacaktır.
Hijyen
Gribin en kolay bulaşan hastalık olduğunu ve mikrop taşıdığını belirtmiştik. Bu sebeple kişisel hijyenimiz dikkat etmemiz gereken bir husustur. Kalabalık ortamlardan kendimizi mümkün olduğunca muhafaza etmemiz önemlidir. Bununla birlikte gribe yakalanmamak için havlu, bardak, kıyafet gibi şahsi eşyaların paylaşılmaması ve steril kullanılması oldukça önemlidir. Ve ellerimizi sık sık yıkamak ihmal etmeyeceğimiz kadar önemli bir konudur. Ellerimizi yıkayamayacağımız ortamlarda ise hijyenik mendil ve kolonya bulundurmamız ve kullanmamız gereklidir.
MORA TERAPİ İLE BAĞIŞIKLIK GÜÇLENDİRME
Hastalıklara karşı savunma sistemiyle donatılan insan vücudu, kendi kendini iyileştirme gücüne sahiptir. Hastalığa yol açabilecek maddeler tarafından uyarılan vücutta bağışıklık sistemi devreye girer ve yabancı bir mikroorganizmayla karşılaştığında belirli hücreler bu maddelerden kurtulmak için mücadele etmeye başlar.
Mora Terapi seanslarında bağırsak sağlığı her zaman ön planda tutulur ve terapilerde her zaman bağırsaklardan başlanmaktadır. Sağlıklı bağırsaklar güçlü bağışıklık sistemini de beraberinde getirmektedir. Aynı zamanda bağımlılık terapileri ile sigara alkol gibi bağışıklık sisteminizi olumsuz etkileyen bağımlılıklarınızdan kurtularak bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz.
Detaylı bilgi için uzman hekime danışmanızı tavsiye ederiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder