26 Şubat 2021 Cuma

 


Fazla kilo çağımızın en büyük sorunlarından biri haline geldi !

Özellikle küçük yaşlarda başlayan yeme alışkanlığı, hem genetik yatkınlık sebebiyle hem de çocukların hazır gıdaya tabiri caizse abur cubur yemeye olan bağımlılığı yüzünden ileri ki yaşlarda sağlıksız bir yaşama kapılarını açıyor. Yaz yaklaşırken özellikle kadınların şikayetçi olduğu fazla kilo yaşam kalitesini ve motiveyi düşüren baş unsurlardan biridir. Durum böyleyken kısaca fazla kilo küçük, büyük, yaşlı, genç herkesin sağlığı için dikkat etmesi gereken konuların başında gelmektedir.

Sağlığımızı büyük ölçüde tehdit eden fazla kilo sadece görüntü olarak kendimizi kötü hissetmemiz ile sınırlı kalmıyor aynı zamanda birçok hastalığında nedeni olabiliyor. Kalp damar rahatsızlığından, eklem, omurga ağrılarına, nefes darlığı, yüksek tansiyon, kolesterol, diyabet ve karaciğer gibi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Bunların yanında bağışıklık sistemimizi zayıflatıyor, vücut direncimizi düşürüyor.  Kimimiz "Bana su içsem yarıyor !" derken kimimiz "Aman, ben daha gencim çabuk yakarım." cümlesine sığınıyoruz. Ancak sağlıksız beslenmenin bize getirdiği bizim kısa zamanda farkına varamadığımız en kötü şeylerden biri de bağışıklık sistemimizin bu durumdan oldukça kötü etkileniyor olması. Maalesef ki fazla kilo önüne geçilmediği takdirde her yaş kesimi için tehlike arz etmekte bağışıklık sistemimizi olumsuz etkilemektedir. Gerekli motivasyonu ve özveriyi sağlayamadığımız zaman bağışıklık sistemimizin sağlığını korumamız zorlaşabiliyor.

Çağımızın bir diğer vebası da, hareketsizlik. Fazla hareketsiz yaşam aynı fazla kilo alımında olduğu gibi yine bağışıklık sistemimizi tehdit altına alan bir etkendir. Spor yapmadan sağlıklı beslenmeden bağışıklık sistemimizi güçlü tutmanız mümkün değildir.  İdeal kilomuza ulaşmak ve sindirim sistemimizi güçlü tutmak için; aşırı karbonhidratlı yiyeceklerden uzak durmamız, bol bol su, sıvı tüketmemiz,  spor yapmamız gerekmektedir. Aynı zamanda ideal kilomuzu korumak yaşam standartlarımızı yükseltirken, dengeli beslenmek ve spor yapmak sağlıklı bir sindirim sistemine de sahip olmak demektir.  Sindirim sistemimizin sağlıklı olması bizim düşündüğümüzden çok daha önemli bir unsurdur.

Önemli olan kısa vadede yapılan sağlıksız ve sindirim sistemimizi zayıflatan diyetler değil uzun vadede sağlıklı yaşamayı bir yaşam mottosu haline getirmektir. Çünkü kısa vadede çabuk sonuç vermesi adına yapılan sağlımızı tehdit eden diyetler  sindirim sistemimizi ve bağışıklığımızı zayıflatır, motivasyonumuzu düşürür, bizi yetersiz beslenmeye iter. Alışkanlık haline getirdiğimiz sağlıksız beslenme bağışıklık sistemimizin düşmesinin başlıca unsurlarından biridir. Dengeli beslendiğimizde vücudumuzun alması gereken protein, vitamin ve mineralleri sağlamış olup bağışıklığımızı zinde tutabiliriz. Sağlıklı yaşam, sağlıklı vücut, güçlü bir bağışıklık sistemi demektir ve sağlıklı besinler bağırsak floramızı dengeler vücut dayanıklılığımızı arttırır.

Aylardır içerisinde bulunduğumuz bu pandemi sürecinde virüsten en çok etkilenenler ile ilgili istatiksel verilere baktığımız takdirde başlıca üzerinde durulması gereken konu başlıkları bağışıklık ve solunum sistemi hastalıklarıdır. Hayatımızın baş yapıtlarından biri olan bağışıklık ve solunum için ise kendimize yapabileceğimiz en büyük iyilik kesinlikle kilomuzun kontrolünü elimizde tutmaktır.  Yaşamımızı devam ettirdiğimiz her saniye incecik pamuk ipliğine bağlı olan bağışıklık sistemimizin düşmesini etkileyecek sayamayacağımız kadar fazla unsur bulunmaktadır. Mutluluğa ihtiyacımız olduğu anlarda beynimizin bize oynadığı küçük ve tatlı oyunlarıyla bizi tatlı yemeye sürüklemesi, tam tersi mutsuzluğumuzda o küçük ve tatlı oyunlardan eser kalmamasıyla birlikte iştahımızın da bir daha asla yemek yemeye ihtiyacımız olmayacakmış gibi kapanması ilk aklımıza gelen örneklerdir.

Acaba kilo verme çabamızda en büyük rakibimiz kendi düşüncelerimiz mi ? Bir an evvel sonuca varmak için bağışıklık sistemimizi düşürüyor olabilir miyiz?

Diyete başlamak istiyorum ama programıma uyamıyorum... Çok fazla açlık çekiyorum... Çevrem beni kötü etkiliyor...  Evet bunlar birçoğumuzun korkulu bahaneleri...  İşte tam bu noktada karşımıza Mora-Terapi çıkıyor.

MORA-Terapi Nedir ?

Bu sorunun en kısa cevabı, MORA-Terapi uygulaması, güçlü bir beden isteğimizin karşısında engeller oluşturan tüm etkenleri ortadan kaldırmaktır. Fazla kilonun bize getirdiği kötü etkileri, bağışıklık sistemimizi etkileyen unsurları sıfıra indirme konusunda bizlere yardımcı oluyor. Stres, motivasyon düşüklüğü, sağlığınız için artık tüketmemeniz gereken o gıdayı (çikolata, karbonhidrat, fazla tüketmiş olduğunuz her şey...) düşünmeden yapamama durumu gibi tüm tabuları yıkmakla birlikte bu süreç içerisinde sizi psikolojik olarak en rahat hale getirme gibi yeteneklerinden de  bahsetmeden geçmemeliyiz.

Eğer sizde bazı şeylere hayır demekte zorlanıyorsanız ve bu durum sizi ve sağlığınızı tehdit ediyorsa Mora-Terapi size de fayda sağlayacaktır.

20 Şubat 2021 Cumartesi

STRESİ AZALTMAK İÇİN KOLAY, BASİT STRATEJİLER

 STRESİ AZALTMAK İÇİN KOLAY, BASİT STRATEJİLER



Stres sürekli hayatımızın içine giren bir durumdur. Trafik sıkışıklığından, partnerimizle yaşadığımız bir hayal kırıklığına kadar her şey strese neden olabilir. 

Stres para endişesi yaşamaktan, sağlık korkusu yaşamaktan da artar. Pandemi günlerinde genel olarak yaşananlar gibi…


Sürekli ve düzenli strese maruz kalmak fiziksel, duygusal ve psikolojik olarak zarar vericidir.


Stres hayatın bir gerçeğidir ama sizi nasıl etkileyeceğine siz karar verirsiniz. Bedeninizi, kendi kendini iyileştirme potansiyelinizi kullanarak stresin zararlı etkilerine karşı koruyabilirsiniz.

En iyisi, stresin azalacağı uygun koşulları beklemek yerine, kendinizi strese karşı her zaman güçlü, kuvvetli tutmaktır. Çevrenizde neler olup bittiğinden farklı olarak kendinize topraklanmış ve sakin kalmayı öğretin.


Stresi yönetmeyi öğrendikçe duygusal olarak yorulmayız ve sağlığımız bozulmaz. Strese fazlaca maruz kaldığınız zaman kanınızdaki kortizol seviyesi yükselir ve metabolizmanız zarar görebilir. Kilo alımı olabilir (özellikle göbek bölgesi), vücudunuzda enflamasyon olma ihtimali yükselir, kan şekeriniz, tansiyonunuz, kalbinizin çalışması bozulabilir ve hatta hafızanızı bile etkileyebilir.


Merak etmeyin. Çözümler hiç de o kadar zor değil. Stresin vücudunuz üzerindeki etkilerini azaltmak için uygulayabileceğiniz basit, kolay stratejiler mevcut.


İlk olarak bakış açınızı veya zihinsel tutumunuzu değiştirin. Yaşamımızdaki streslerin pek çoğu karşılaştığımız durumlara karşı bakış açımızla da ilgilidir. Örneğin bir işi 2 ayrı kişiye verdiğinizde bunlardan sadece birinin bu işi stresli bulduğunu gözlemleyebiliriz. Yani stresi deneyimleme biçimimiz birazcık da kişisel özelliklerden kaynaklanır. Stres yaratan konulara karşı bakış açılarınızı veya zihinsel tutumunuzu değiştirdiğinizde pek çok stres kaynağının ortadan kaybolduğuna hayretle tanık olacaksınız.


Gerginliği ortadan kaldırmayı hedefleyin. Fiziksel aktivitelerin kortizol seviyelerinizi düşüreceğini ve daha dengeli hormon salınımlarıyla sizi de daha dengeli kılacağını aklınızdan çıkarmayın. Her türlü fiziksel aktivite çok değerli, kıymetli. Sizin en çok yapmaktan hoşlandığınız fiziksel aktiviteyi bulun. İlla spor salonuna gidip spor yapmak zorunda değilsiniz. Dans dersi alabilir, bahçe işleriyle ilgilenebilir, yoga yapabilir veya yürüyüşe çıkabilirsiniz. Yapmayı en çok sevdiğiniz fiziksel aktiviteyi bulun. Düzenli yapacağınız fiziksel aktiviteler sizi motive edecek, stresten kurtulmanıza, yeniden canlanmanıza yardımcı olacak.


Düzenli ve organize olun, öyle kalın.

Arabanızın anahtarını veya yanlış yere koyulmuş bir dosyayı bulmak için 20 dakikanızı harcadığınız oldu mu hiç? Organize, düzenli ve sistemli olursanız günlük olağan işlerin üzerinizde ek bir stres yaratmasına izin vermemiş olursunuz. Planlı ve programlı olduğunuzda da aynı şekilde. Sizi strese sokabilecek durumlar öncesinde plan yapmak, bu stresli olaylara karşı hazırlıklı olmak, bunu nasıl yöneteceğinizi önceden düşünmek de stresi çok azaltacaktır. Bir plana sahip olmak sizi her zaman stresten korur.


Tüm bu üç basit stratejiyi uyguladığınız halde hala sizi tedirgin edecek kadar çok stres yaşıyorsanız mutlaka doktorunuzla konuşmayı ve ona danışmayı ihmal etmeyin.


Mora Bach Çiçekleri Terapisi, kırmakta zorlandığınız duygu durum bozukluğu-stres döngüsünü kırmakta size çok destek olacaktır.


Sağlık dolu, stresle rahatlıkla baş edebildiğiniz güzellikte günler diliyoruz.



Kaynak: Harward Health Ocak 2021, Kelly Bilodeau Mental Health, Stress yazısı