23 Mayıs 2022 Pazartesi

KRONİKLEŞEN KAS AĞRILARINIZI İHMAL ETMEYİN!



Yumuşak kas dokusunun zedelenmesi, yaralanması veya fazla zorlanması ile meydana gelen kas ağrıları kişinin hayatını olumsuz etkilemekle beraber, ilerlediği takdirde yaşamsal faaliyetlerini yapmasına da engel olabilmektedir.

Kas ağrılarının belirli bir noktada uzun süreli ve şiddetli hale gelmesi kronik ağrı olarak adlandırılır.

Akut ağrı bir hareket veya olay sonucu bir belirti olarak meydana gelir ve belirli bir süre sonra tedavi ile geçebilir. Kronik ağrı ise akut ağrı gibi bir belirti değil, hastalığın kendisidir.

Akut kas ağrıları bir hasar ve zedelenme sonucu meydana geldiği halde, kronik ağrılar böyle bir sebebe bağlanmaz. Kronik ağrıların nedeni kolaylıkla teşhis edilememekle beraber belli bazı belirtileri de vardır.

Kronik ağrı, tıbbi tanım olarak ağrı reseptörleri tarafından algılanan ve nörokimyasal yani sinirsel olarak üst merkezlere taşınan ve burada yorumlanan biyopsikososyal bir durumdur.

KRONİK AĞRININ BELİRTİLERİ NELERDİR

• Eklem ve kas ağrıları

• Yorgunluk

• Uyku problemleri

• Depresyon

• Yanma şeklinde hissedilen ağrı

• Öfke

• Cinsel isteksizlik vs.

Kronik ağrılar kişiden kişiye farklılıklar gösterebilir. Normal ağrıdan daha zor tanı konulması ve kişinin olumsuz duyguları ile ağrı yoğunluğunun doğru orantılı olup üzüntü, kaygı, öfke gibi duygular ile ağrının daha da artması kronik ağrının akut ağrıdan farklı özellikleridir.

Kronik ağrının farklı türleri vardır

• Baş ağrısı

• Boyun ağrısı

• Ameliyat sonrası ağrı

• Travma sonrası ağrı

• Bel ağrısı

• Kanser ağrısı

• Artrit ağrısı

• Nörojenik ağrı

• Psikojenik ağrı

Herhangi bir yaralanma, zedelenme vb. olmadan da ortaya çıkabilen kronik ağrıları tetikleyen bazı faktörler bulunmaktadır.

 Sigara ve alkol kullanımı

 Obezite

 D vitamini eksikliği

 Sağlıksız beslenme

 Hareketsizlik

 Ruhsal bozukluklar

Tanı konulması zor olan kronik ağrıların tedavisi de karmaşık olabilmektedir. Ağrı sinyallerinin beyinde kalıcı yer edinmesi ile beyinde farklılıklar da oluşturmaktadır. Beyinde gerçekleşen farklılıkların da ağrının süresine ve geçmişine bağlı olarak normale dönme süresi uzayabilmektedir.

Akut ağrı ve kronik ağrının temel farkı süresidir. Eğer ağrınız bir yaralanma veya hasar sonucu meydana gelmediyse ve 3 aydan fazla sürdüyse muhakkak doktora görünmeniz gerekmektedir.

      AĞRI TEDAVİSİNDE PEMF

Hücreler enerji desteğine ihtiyaç duyduğunda bunun sinyallerini ağrı ve yorgunluk şeklinde verir. Enerji ihtiyaç duyulduğunu anlatan diğer belirtiler vücutta herhangi bir organda işlevsel azalma, halsizlik ve duygusal dengesizlikler olabilmektedir.

PEMF Cihazları ile vücudunuz dünyanın manyetik alanıyla doğrudan temasa geçer ve bundan büyük fayda sağlar.

 Vücudunuzdaki her hücre, enerji tutabilen ve şarj edilebilen bir pil gibi düşünüldüğünde bu hücrelerin enerji ve şarj kaybetmesi de gayet mümkündür. PEMF Terapisi, vücudunuzdaki her hücreyi yeniden şarj etmenin bir yoludur. Böylece hücreleriniz faydalı maddeleri içeri daha iyi alabilir, atıkları atabilir ve en iyi şekilde işlev görebilirler.

 Fiziksel yaralanmalar, toksisite, yara dokusu, iltihaplanma ve yetersiz beslenme hücrelerimize enerji kaybettiren durumlardan bazılarıdır.

PEM FDA tarafından kemik kaybını önlemek üzere 1979'da onaylandı. Hatta NASA tarafından dünyaya dönen astronotları desteklemek için bile kullanıldı. 1987'de postoperatif ödem ve ağrı için, 2004'te servikal füzyon cerrahisine ek olarak ve 2011'de de depresyon tedavisi için onay aldı.

Vücudunuzdaki her bir hücre PEMF tedavisinden mutlaka olumlu yönde oldukça fazla fayda görecektir. Mutlaka deneyin.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder