12 Aralık 2018 Çarşamba

BESİN ALERJİSİ VE BESİN İNTOLERANSI


Besin alerjisi ve besin intoleransları toplumumuzda kavramsal açıdan birbirleriyle çok sık karıştırılmaktadır. Herhangi bir besinin tüketiminden sonra sindirim sisteminde meydana gelen şikayetlerin genellikle besin alerjisi nedenli olduğu düşünülmektedir. Oysa bu klinik bulguların birçoğu alerjik reaksiyonlardan ziyade besinlere bağlı intolerans sonucu ortaya çıkmaktadır.

Besin alerjisi ya da intoleransı sonucu gelişen klinik bulgular benzerlik gösterdiği için bu karışıklığın yaşanması normaldir. Ancak her iki durumun gelişim mekanizmaları farklıdır. Bu yüzden doğru tedavi için doğru tanının konulması çok önemlidir.


Besin alerjisi bağışıklık sistemimizin besin proteinlerine karşı verdiği anormal yanıt sonucu meydana gelmektedir. Besinlere karşı oluşan bağışıklık sistemi elemanları, besin alerjisinin gelişmesinde rol oynamaktadır. Besin alerjisinde klinik bulgular besin alımından çok kısa süre sonra ortaya çıkmaktadır. Ciltte kızarıklık, kaşıntı ve ödem plakları (ürtiker), dudaklarda ve göz çevresinde şişlik, karın ağrısı, kusma, nefes darlığı, öksürük, boğazda tıkanıklık hissi, dilde şişme, göğüs ağrısı, çarpıntı ve tansiyon düşüklüğü besin alerjisine bağlı bulgulardır. Tüm vücudu etkileyen anaflaksi ise en ağır besin alerjisi reaksiyonudur. En sık karşılaşılan alerjik besinlere buğday, soya ürünleri, yumurta, süt, çilek, badem ve ceviz örnek olarak verilebilmektedir.

Besin intoleransı, tüketilen bir gıdanın içinde yer alan bir maddeye karşı sindirim sisteminin verdiği tepki olarak tanımlanabilmektedir. Besin intoleransının gelişiminde vücudun bağışıklık sisteminin rolü yoktur. Besin alerji ile aralarındaki en önemli farkı da budur. Besin intoleransının nedeni, enzim eksikliği ya da gıdanın içindeki maddenin vücut tarafından sindirilememesidir. Besindeki bir madde kişinin sindirim sistemi tarafından doğru bir biçimde sindirilemez veya parçalanamaz ise bu durum sindirim sistemini tahriş edebilir ve hasarlara yol açabilir. Örneğin laktoz intoleransı, sütte yer alan laktoz karbonhidratının sindirilmesini sağlayan laktaz enzimi eksikliği sonucu oluşur. 

Vücudun besinlere karşı gösterdiği reaksiyonlarının büyük çoğunluğunu besin intoleransları oluşturmaktadır.  Belirtilerine bulantı, kusma, karın ağrısı, mide de şişkinlik hissi, gaz, karında kramp tarzı ağrılar, yemek borusunda yanma hissi, ishal, baş ağrısı, huzursuzluk ve sinirlilik hali örnek olarak verilebilmektedir. Bu belirtiler besin alerjileri gibi çok kısa sürede açığa çıkmak zorunda değildir. Aynı zamanda besin intoleransında açığa çıkan belirtiler alerjilerdekiler kadar ölümcül değildir. Ancak besin intolenaslarının mutlaka kontrol altında tutulması gerekmektedir.

Besin intoleransı tanısında öncelikle sorumlu besinlerin belirlenmesi gerekmektedir. Sorumlu besinin bulunması sürecinde hastadan geriye dönük besin günlüğü tutması önemlidir. Eliminasyon diyetleri de tanı konusunda yardımcıdır. Sorumlu olabilecek besinler açısından alerjik reaksiyon olasılığı olanlar öncelikle beslenme planından çıkarılmalıdır. Eliminasyon diyetinde problemli besinlerin saptanması için kuşku duyulan besinler tümüyle diyetten çıkarılır ve daha sonra bu besinler teker teker tekrar diyete eklenir. Belirtiler incelenerek hangi besinlerin gıda intoleransına neden olduğu anlaşılabilmektedir.

Mora Terapi yöntemi ile madde frekanslarının vücuda verilerek kişinin ellerindeki birkaç nokta üzerindeki cilt direncinde oluşan ufak oynamalar izlenerek besinlerin test edilmesi mümkündür. Alerjenler ya da gıdaların frekansı vücuda verildiğinde cildin üzerindeki elektriksel aktivite değişir ve bu değişim maddenin vücut için toksik, alerjik veya intolerans olduğu bilgisini vermektedir.

Test cihazda kayıtlı olan gıda intoleransları, ağır metaller, tarım ilaçları, çevresel toksinler ya da gıda katkı maddeleri üzerinden yapılabilmektedir. Aynı zamanda kişinin rahatsızlık duyduğunu düşündüğü maddeler üzerinden de test yapmak mümkündür. Sonrasında çıkan sonuçlar doğrultusunda uygun terapiler seçilerek ilerlenir. Öncelikle genel frekans temizliği ve genel vücut detoksu ile vücut birikmiş tüm kötü etkenlerden arındırılır. Sonrasında verilecek olan eliminasyon diyetleri ile kişinin verdiği reaksiyonlar en aza indirilebilir hatta yok edilebilmektedir. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder