Neredeyse 6 aydır pandemi tehlikesiyle birlikte yaşıyoruz. Bu nedenle koranavirüs birçok insanda korku ve endişeye neden oluyor. Virüsün ülkemizde de görülmesinin ardından çocuk ve yetişkinlerde güçlü olumsuz duyguların ortaya çıkmasına neden oldu. Belirsizlik ve öngörülemezlik, ‘kontrol eksikliği’ hissetmemize neden oluyor. Tehditlere karşı diğer tüm canlılar gibi kendimizi koruma eğilimindeyiz ancak tehdit belirsiz ve potansiyel olarak geniş kapsamlı olduğunda ise kendimizi koruyamayacağımızı düşünmeye başlarız. Bu da endişemizi artırarak alışılmadık davranışlar sergilememize neden olabilir.
Eğer insanlar medyada salgın ile ilgili görüntülere ve bilgilere tekrar tekrar maruz kalırlarsa bu da yaşadıkları sıkıntı düzeyini arttırabilir. Bu nedenle bu süreçte ruh sağlığını korumanın etkili bir yolu da aşırı koronavirüsü haberine maruz kalmaktan kaçınmak. Özellikle çocukların bu haberlerden uzak tutulması gerektiğini vurguluyor. Çocukların bu durumla başa çıkabilmeleri için neler yapılması gerektiğini Yrd. Doç. Dr. Cankardaş şöyle anlatıyor: “Bu tür haberleri duyduğunda çocuğunuz kendini üzgün ya da endişeli hissediyorsa onun bu duygusunu ifade etmesini sağlayın. Yaşadıkları duygularla nasıl başa çıkabileceklerini öğrenmeleri için kendi stresinizle nasıl başa çıktığınızı onlarla paylaşın. Çocuğunuza kendini korumak ve riski azaltmak için yapabileceği şeyleri anlatın."Çocuklarınız gibi siz de koronavirüsle ilgili medya
unsurlarına aşırı maruz kalmaktan kaçının. Bunun yerine, endişenizi gereksiz
yere şiddetlendiren, korku uyandırıcı haberler veya
sosyal medya yayınları yerine ulusal sağlık hizmetleri web sitelerini
inceleyebilirsiniz.
Vücudunuza dikkat edin, dengeli beslenin, düzenli
egzersiz yapın, düzenli uyuyun. Virüs ile ilgili haberleri okumaya, izlemeye ve
hikâyeler dinlemeye ara verin. Bunlara tekrar tekrar maruz kalmak, üzücü ve
psikolojik olarak yıpratıcı olabilir. Endişelerinizi ve nasıl hissettiğinizi
yakınlarınızla paylaşın, sağlıklı ilişki ve iletişiminizi sürdürün. Umut, duygunuzu
sürdürün.
2003 yılı SARS salgını ile ilgili yapılmış bir
araştırma, kişilerin hastalığa ilişkin korku düzeyinin hem koruyucu hem de
riskten kaçınma davranışlarının görülme sıklığı ile ilişkili olduğunu
göstermekte.
Burada koruyucu davranışlar ile hijyen ile ilgili
belirli davranışları, riskten kaçınma davranışları ile de tokalaşma, öpüşme,
yurtdışı seyahat gibi davranışlar kastediliyor. Ancak insanların bu tür
davranışları benimsemesi zor olabiliyor.
Bilimsel çalışmalar; insanların hastalığın ciddi olduğunu,
kendilerine bulaşabileceğini, öldürücü olduğunu düşündüklerinde ve hastalığa
karşı alacakları tedbirlerin işe yarayacağına inandıklarında hijyen
davranışlarını yerine getirdiklerini gösteriyor. Yani optimum düzeyde korku ve
endişe, harekete geçip kendimizi korumamız için gerekli.
“Bana bir şey olmaz” anlayışı hem kamu sağlığı hem de
bireysel sağlık için tehlike arz ediyor. Aşırı derecede korku ise depresyon,
sağlık anksiyetesi gibi bir takım ruhsal sorunlara neden olabilir. Bu nedenle
resmi bilgilendirmeleri takip etmek, gerçekçi bir risk değerlendirmesi yapmak
ve hangi davranışları edinerek kendimizi koruyabileceğimizi öğrenmek bu süreçte
hem fiziksel hem ruhsal sağlığımızı korumak için çok önemli. Endişe, korku ve
kaygı gibi olusmuz düşüncelerden kurtulmanın bir başka kanıtlanmış yolu da Mora
Terapi’de Bach Çiçekleri tedavi yöntemi. sayısız akademik derecesi bulunan
Doktor Edward Bach tarafından keşfedilen çiçek özleridir. Bach, insanda
38 temel olumsuz duygu durumu; davranış örneği bulunduğunu saptadı ve bu duygu
durumlarına uygun çiçek özleri belirledi. Bach çiçeklerinin genel
kullanımı, çiçeklerden elde edilen özlerin seyreltilerek homeopatik sıvı
oluşturulması şeklindedir. Mora Terapi’ de iyileştirici özellikteki Bach
Çiçekleri özlerinin cihazda kayıtlı olan frekansları kullanılır. Mora Color
terapilerinde de olduğu gibi ilaç frekans olarak da isimlendirdiğimiz iyi
frekanslar doğrudan vücut enerji meridyenlerine gönderilmektedir. İnanın
denemenize değer.
Moralinizi her daim yüksek tutun; sizi seviyoruz! 😊
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder