Şu aralar çoğumuz, eğer mecbur kalmıyorsak evden çıkmıyor ve
sağlık sistemimizin çöküşüne neden olacak kadar bu virüsün yayılmasının ve
yaygınlaşmasının önünü kesmek üzere, kendimizle birlikte başkalarını da
düşünerek gönüllü karantinada yaşıyoruz.
Dünyada başka ülkelerin başına gelen kötü senaryoları
yaşamayalım diye. Dünyada konuyla ilgili başarılı olmuş örnekleri göz önünde
bulundurarak, zamanla, yavaş geçişle bu virüsle karşılaşmamız olsun, böylelikle
elimizdeki kaynakları (hastanelerimiz, sağlık personelimiz) doğru ve tüm
toplumun faydasına kullanmış olalım diye.
Kolay değil, hiç alışık olmadığımız bir durum. Günlerce evde
olmak. Kimilerimiz üstelik evde yalnız. Sevdiklerinden, aile bireylerinden
uzak… Ancak biliyoruz ki önce sağlık. Dolayısıyla sabırlı ve sebatkarız. En
doğrusu neyse yapmaya hazırız. Kontrol edebileceğimiz şeylere odaklanalım.
İşte size bu evde kalma döneminde dikkat edebileceğiniz kimi
öneriler hazırladık.
·
Ellerimizi daha sık yıkama ve yüzümüze
dokundurmama konusunda daha dikkatli ve özenli olalım.
·
Evimizi günde en az 2 kez olacak şekilde temiz
hava ile havalandıralım. Hava sirkülasyonu ve temiz havaya hepimizin ihtiyacı
var.
·
Dışarıya çıkmak zorunda kaldığımızda mutlaka
kalabalık ortamlardan özellikle kaçınalım ve insanlarla aramıza mesafe koymayı
unutmayalım.
·
Sosyal mesafe kuralına (en az 1 hatta 1,5 metre)
her zaman, her koşulda uygun davranmaya özen gösterelim. Çünkü biliyoruz ki
kimilerimiz semptom göstermeden bile taşıyıcı olabiliyor ve öksürük veya
hapşırıkla viral damlacıklar etrafa yayılabiliyor ve çevredekiler tarafından
ağız ama özellikle burun yoluyla solunabiliyor.
·
Dokunduğumuz yüzeylerde bulaşma varsa farkına
varmadan bize de geçebilir. Dolayısıyla kapılar, asansör düğmeleri vs. daha
dikkatli olalım ve ellerimizi yine hiç yüzümüze değdirmeden temizlemeye (en az
20 sn sabunlayarak) özen gösterelim.
·
Dışarıdan geldiğinizde giydiğiniz kıyafetleri
ayrı bir odada (yaşama alanıyla bağlantısız bir bölümde) değiştirelim ve en az
12 saat havalandırmadan veya yıkamadan tekrar giymeyelim.
·
Evimizde de sık kullandığımız kapı kolları,
elektrik düğmeleri gibi yüzeyleri daha sık temizleyebilir ve çamaşırlarınızı
daha yüksek sıcaklıklarda yıkayabilirsiniz. (60 C gibi).
·
Yine sık kullanılan anahtar gibi materyaller
kullanıldıktan sonra dezenfekte edilebilir. Şu an biliyoruz ki virüsün kabuğunu
kıran ve bozulmasına neden olan en iyi çözücü sabun. Sabunun olmadığı
durumlarda veya yer eşya temizliğinde bir miktar çamaşır suyu veya %65’i geçkin
alkol oranına sahip her hangi dezenfektan işimizi görür. Sabunun olmadığı yerde
ellerimizi kolonya ile dezenfekte edebileceğimizi hepimiz biliyoruz artık.
·
Ellerimizi sık yıkamadan dolayı kuruyabilir, mutlaka
nemlendirmek ve cildimizi sağlıklı tutmak da burada önemli bir detay.
·
Su kullanımımıza da dikkat edelim. Su
kaynaklarımızı doğru tüketmek açısından ellerimizi yıkadığımız süre boyunca
çeşmeyi açık bırakmamak da dikkat edeceğimiz şeylerin başında olsun. Yazın susuz kalmayalım.
Peki duygusal olarak rahatlamak için neler yapabiliriz?
·
Görüşmelerinizi, aileniz, sevdiklerinizle olan
görüşmelerinizi görüntülü yapabilirsiniz. Böylelikle karşılıklı sohbet etmiş
kadar iyi hissedersiniz kendinizi. Ben son 10 gündür sürekli yapıyorum.
Özellikle annem, oğlum, kardeşlerim ve ailenin diğer üyeleriyle. Birbirimizle
sevgi dolu sohbetler yapmak, birbirimizi düşündüğümüzü, önemsediğimizi
göstermek gerçekten duygusal olarak çok rahatlatıcı.
·
Endişe durumunuzu çok yüksek seviyelere kadar
çıkartacak, olumsuz, negatif, korku ve komplo senaryoları ile dolu haber ve
yayınlardan uzak durmak bu dönem kendimize yapabileceğimiz en büyük iyiliklerin
başında geliyor. Doğru ve güvenilir bilgi kaynaklarını belirleyip, bilgi alışverişinizi
sadece bu kaynaklardan olmasına özen gösterin. Gerçekçi olmak, tedbirli olmak
önemli. Ancak kendimizi ve sevdiklerimizin korku ve endişe senaryolarınca
hapsedilmesine de izin vermeyelim. Bu bizde kronik strese neden olacaktır ki
bağışıklığımızın yüksek olması için çabaladığımız bir dönemde gereksiz ve
olumsuz bir faktör. Hayatımızın kontrolü bizde olsun.
·
Zamanımızı verimli ve faydalı kullanmak önemli.
Evden çalışmaya başladıysanız zaten var olan ve devam eden pek çok işiniz
olacaktır. Ancak kalan zamanlarınızı olabildiğince kaliteli olarak
değerlendirmeye özellikle dikkat etmenizi öneririm. Yoksa zaman uçuyor.
·
Uzun zamandır okumak istediğiniz ama bir türlü
fırsat bulamadığınız bir kitabı okuyabilir veya bir filmi izleyebilirsiniz.
·
Uzun zamandır yapmak istediğiniz ama bir türlü
zaman bulamadığınız bir projenizi hayata geçirmek üzerine çalışabilirsiniz.
·
Hayatın hızlı akışı içerisinde çok da farkına varmadan
yaptığınız bunca şeyin arasında ( daha önce düzenli ara ara yapmıyorsanız tabi
ki) durup bir kendinize ve hayatınıza göz gezdirebilir ve yeni hedefler ve
öncelikler belirleyebilirsiniz.
·
Evde düzenli egzersiz yapmak için fırsatlar ve
olanaklar yaratabilirsiniz.
·
Kaygı düzeyinizin arttığını düşündüğünüz
zamanlarda burnunuzdan 10 tane, tüm nefes karnınıza kadar dolacak şekilde 5’e
kadar sayarak alın ve yine burnunuzdan 10’a kadar sayarak verin. Sonunda
endişenizin ne kadar azaldığını kontrolü elinize aldığınızı, kaygınızın
azaldığını göreceksiniz.
·
Meditasyon ve yoga’nın duygu durumu
rahatlattığını biliyoruz. Deneyebilirsiniz. Bu konuda ön yargılarınız varsa
kırmak için güzel bir zaman. Ama hayır hiç yapamam diyorsanız, zihninizi
sakinleştiren ve sizi kutsal sevgiyle ve güvenle yakınlaştıran ve zihninizi
sakinleştiren dualar okumayı da deneyebilirsiniz.
·
Sizi mutlu eden, rahatlatan (karantina sınırları
dahilinde) ve sağlığınıza zarar vermeyen şeyleri daha fazla yapın. Güzel bir
müzik dinlemek, ilginizi çeken bir belgesel veya güldüren bir komedi filmi
izlemek gibi.
·
En önemlisi ve her şeyden etkilisi şu an sahip
olmadığınız şeylere veya kısıtlamalara değil, sahip olduklarınıza odaklanın ve
onlar için teşekkür etmeyi, şükretmeyi unutmayın. Sağlığımız, sevdiklerimiz,
sahip olduklarımız için şükürler olsun. Bu deneyim sonunda kazanacağımız yeni
yetkinlikler (sebat etmek, dayanıklılık, kendimizle birlikte daha büyük bir topluluk
için de çalışıyor ve kendimizle birlikte başkalarını da düşünüyor olmak, daha
sorumlu davranmanın ne olduğunu anlamak, kısıtlı durumlarda yaratıcı çözümler
bulabilmek, daha sağlıklı yaşam alışkanlıkları geliştirmek, vs) için teşekkür etmeyi ve şükretmeyi
unutmayalım.
Sevgi dolu, sağlıklı nice uzun yıllar diliyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder